Semra Güzel olayında aynı hikaye. Sezen Aksu olayında aynı hikaye. Sedef Kabaş olayında aynı hikaye. Bu kadınlar üzerinden farklı bir operasyon mu çekiliyor? İddialara göre CHP yandaşlığı ile bilinen Sedef..
Semra Güzel olayında aynı hikaye.
Sezen Aksu olayında aynı hikaye.
Sedef Kabaş olayında aynı hikaye.
Bu kadınlar üzerinden farklı bir operasyon mu çekiliyor?
İddialara göre CHP yandaşlığı ile bilinen Sedef Kabaş’ın bir televizyon programındaki söylediği “Çok meşhur bir söz vardır. Taçlanan baş akıllanır. diye. Ama görüyoruz ki gerçek değil. Ya da tam tersi bir söz vardır. Büyükbaş hayvan bir saraya girdiği zaman o kral olmaz. O saray ahır olur” dedi.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı Kabaş’ın bir televizyon programında yaptığı bu konuşmalarıyla ilgili inceleme başlattı.
Başsavcılık, inceleme sonucunda Kabaş hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan soruşturma açtı.
Bu soruşturma kapsamında Başsavcı, Güvenlik Şube Müdürlüğüne talimat yazarak, ilgili yayının kaydının temini ve incelenmesi ve tutanak altına alınması, şüphelinin kimlik ve adres bilgilerinin tespit ile savunmasının alınması istendi.
Bunun üzerine gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlandıktan sonra savcılığa sevk edildi. Çıkarıldığı mahkeme de 2019 yılında yine Cumhurbaşkanı’na hakaretten 11 ay 20 gün ceza almış ve cezası ertelenmiş. Bu cezanın üzerinden 5 yıl geçmeden aynı suçu işlediği için yeniden ceza ertelemesi olmayacağından tutuklandı.
Ancak muhalefet Sedef Kabaş’ın sözlerine destek verdi. Vermeye de devam etmektedir.
Bunların başında Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener geliyor.
Dün Fetö’cü medya Sedef Kabaş’a sahip çıkıyormuş.
Bugün de CHP medyası. Siz takdir edin, dönüşümü.
Veya dönüşüm de demeyelim. CHP medyasının Fetö’nün yerine nasıl geçtiğini görmüş olalım.
Siz değerli okurlarıma Sedef Kabaş’ın bir sözünü aktarmak isterim:
”Kitleleri etkilemek istiyorsanız, ortaya kocaman bir yalan atın. Ama çok büyük bir yalan olsun. İkinci kriter çok basit bir yalan olsun. Sonrasında da bu basit ve çok büyük yalanı sürekli tekrar et. Ve ardından kitlelerin o yalanı gerçekmiş gibi nasıl kucakladığını otur seyret.”
Bu sözün yorumunu sizlere bırakıyorum.
Ancak burada üzerinde durulması gereken bir nokta daha var.
Kabaş, o pespayeliği yaparken yanındaki gazeteci ve siyasetçilerin susması ve muhalefetin de hiç tepki vermemesi…
İşte muhalefetin bir çıkmazı da burada saklı…
Cumhurbaşkanı’na hakaret eden Kabaş’a destek veren, alınlarından öpen, seçimleri ve sistemi gayri meşru ilan eden, helalleşme deyip İslam’ı Ortaçağ zihniyeti gören bir muhalefet blokunun Türkiye’de iktidar olma şansı var mı?