Genel

Abdulaziz Altekin ; Çiftçiler Dertli

ÇİFTÇİLERİMİZ BÜYÜK BİR ÇIKMAZDA! Sayın Bakan Mehmet Şimşek’in tasarruf paketleri bize gösterdi ki ülkede şu an gözle görülür bir ekonomik sıkıntı var. Gerekli adımlar atılırsa elbette düzelme olacaktır. Fakat maalesef..

Abdulaziz Altekin ; Çiftçiler Dertli

ÇİFTÇİLERİMİZ BÜYÜK BİR ÇIKMAZDA!

Sayın Bakan Mehmet Şimşek’in tasarruf paketleri bize gösterdi ki ülkede şu an gözle görülür bir ekonomik sıkıntı var. Gerekli adımlar atılırsa elbette düzelme olacaktır. Fakat maalesef bir yeri onarmaya çalışırken diğer tarafı yıkıyoruz farkında olmadan.

Bu konuda değinecek pek çok alan ver şüphesiz. Lakin listenin ilk sıralarında yer alan çiftçilerimizin sorunlarını ele alacağız bugün. Çünkü hasat zamanı ve çiftçilerimiz gerçekten çok zor durumdalar.

Çok değil, bundan beş altı yıl önce her yerde üretim seferberliği başlamıştı. Şehirlerin betonlarında gelecek göremeyen vatandaşlarımız, atalarının diyarlarına dönerek çiftçilik yapmaya başladılar. Tabi burada kırsal kalkınma desteklerinin büyük bir rol aldınığını unutmamak gerekir.

Kurak dağlar elden geçirilerek ekim için hazırlanıyordu. Kocaman kayalar sökülüp taşınıyordu. Ekilecek tarla günden güne arttırılıyordu. Özellikle genç çiftçilerin sayısı hatırı sayılır bir büyüme oranıı yakalamıştı. Bu artış önce tarlaya sonra pazara yansıyordu.

Ve bir gün tüm büyü bozuldu!

Önce mazota zam geldi. Sonra malzemeler arttı. Hal böyle olunca işçiler ucuza çalışmayı bıraktı. En öldürücü darbe ise elektriğe gelen zam oldu.

Çiftçilerimizin gayret ve çabalarını övecek değiliz. Kendilerine yeter ki malzeme verilsin, alan açılsın ve imkan sağlansın. Taşı sıksalar suyunu çıkarırlar. Ne yazık ki her alanda kendilerinin elini kolunu bağlamış durumdayız. Destek olacağımıza, onları yok edecek adımlar atılmaya devam ediliyor.

Malzemeler pahalı, toprak bereketli olduğu için bu karşılanır diyerek görmezden geldiler.

Ucuz işçilik sona erdi ama çözüm olarak işçi sayısını azaltarak yola devam ettiler.

Mazot almış başını gidiyor. Diğer ürünlerin zamlanması sayesinde zararları karşılanır düşüncesiyle yine pes etmediler.

Fakat elektrik karşısında artık elleri kolları bağlı!

Halihazırda her gün kesilen elektriğe katlanmak zaten zorken üstüne bir de gelen zamlar, çiftçilerin tüm direncini kırdı.

Bir çiftçinin ortalama tüm yıl boyunca kazandığı miktar bir milyona yakındır. Malzemeler ve işçiliği es geçiyorum. Hadi mazot da kenerda dursun. Ama elektrik başlı başına hepsine yeter. Çünkü o çiftçinin harcadığı elektrik, minimum bir milyonun üzerindedir.

Bu konuda acilen yöneticiler duruma el atmalı!

Hayat pahalılığı altında beli kırılan çiftçilerimizin umut ışığı yavaş yavaş sönmektedir. Yöneticiler ivedilikle olaya müdahale etmezse, ki umarım ederler, yakında daha büyük sorunlarla başbaşa kalacağız. Günümüzde yaşanan çıkar savaşlarını da gözönüne alacak olursak, bu zamanda çifçileri bıktırmak ve üretimlerine engel olmak, akıl kârı değildir.

Ürün temini, işçilik, sulama, mazot giderleri ve elektrik faturaları çiftçinin omuzlarında taşıyabileceği bir yük olmaktan çoktan çıktı. Tarımsal sulamada yapılan elektrik yardımı, artışlar karşısında maalesef artık işe yaramıyor. En azından çiftçilerimiz için özel bir düzenleme getirilebilir.

Üretim olmayan bir yerde tüketimle ekonomik krizler aşılabilir mi?

Ne sanayide ne de başka bir alanda dünya devi değiliz. Ama tarım ürünlerinde her yere ihraç ettiğimiz ürünler var. İçinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntıları bu ticaret yollarını geliştirerek ortadan kaldırabiliriz. Ama öncesinde üretim için çiftçilerimize destek olmalıyız.

Biz bunları yazarken hep olumlu tarftan bakmaya çalışıyoruz. Ne yazık ki sorunlar üretmekle bitmiyor. Her şeyin fazlasıyla pahalı olduğu böyle bir dönemde, üretilenlerin en ucuz fiyata alınması da ayrı bir muamma.

Sanki bile isteye çiftçilerimiz tarımdan soğutulmaya çalışılıyor. Hem her şeye zam geliyor hem de ürettikleri ürünleri yok pahasına satın almaya kalkışıyorlar. Hatta bu duruma isyan eden bir Mardinli çiftçi, tarladaki ürünlerini satmaktan vazgeçmiş ve halka bedavaya dağıtma kararı almıştı.

Elektrik ve mazot konusunda bir şey yapılamayacaksa da, en azından ürünlere hak ettikleri fiyatı verin.

Çiftçilerimiz eriyor!

Kimi zaman elektrik şirketleri önlerine kattıkları askerlerle borcunu ödeyemeyen çiftçinin trafosunu söküp götürüyor, kimi zaman bankalar haciz başlatıp ellerinde ne var ne yoksa hepsini alıyorlar. Oysa zenginlere gelince faizi bir kenara, anapara bile alınmıyor.

Bu vicdansızlık bilinçli bir şekilde yapılıyor. Tarım alanları ekilmeden önce trafo alınsa ya da haciz başlatılsa, en azından ürünler ekilmemiş olacak. Ama özellikle hasat zamanına yakın, bir anda ortalığa çıkıyor böyle şeyler. Belki de kendilerince ders vermeye çalışıyorlardır ama gariban çiftçinin zararı birken, bine çıkıyor tek bir hamle ile.

Aldığımız bilgilere göre sadece bu yıl, en az 273 çiftçi tarımla uğraşmayı bıraktı. Belki bir kazançları olmuyor ama sırf bu yüzden ne haciz geliyor ne de elektrik şirketinin önüne koyduğu askerler!

Bu konuda gerekli adımların atılacağını umut ediyorum. Aksi halde daha da zor günler bizi bekliyor. Vesselam…

Abdulaziz Altekin

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL