Yazarlar

Musallat: Zürriyetin Yükü ve Tövbenin Önemi

Toplumda yaygın bir kanaat var: “Ben dindarım, ibadetlerimi yapıyorum; böyle şeyler bana uğramaz.” Oysa hayatın imtihan yasaları bizim sandığımız kadar dar ve basit değil. Namaz kılmak, oruç tutmak, imam-hatip mezunu..

Musallat: Zürriyetin Yükü ve Tövbenin Önemi
0 0
Read Time:53 Second

Toplumda yaygın bir kanaat var: “Ben dindarım, ibadetlerimi yapıyorum; böyle şeyler bana uğramaz.” Oysa hayatın imtihan yasaları bizim sandığımız kadar dar ve basit değil.

Namaz kılmak, oruç tutmak, imam-hatip mezunu olmak ya da dini görevler yürütmek elbette kıymetli ibadetlerdir. Fakat mesele sadece bireysel kullukla sınırlı değildir. İslami tefekkür bize gösterir ki, musallat dediğimiz manevi imtihanlar, bazen kişinin kendi günahlarından değil; anne-baba zürriyetinden, hatta onların anne-babalarının hatalarından kaynaklanabilir.

Bu bir suçlama değil; aksine, zincirleme bir manevi mirasın farkına varma meselesidir. Tıpkı maddi borçların kuşaktan kuşağa geçmesi gibi, manevi borçlar da bazen evlada ya da toruna bir imtihan vesilesi olabilir. Şeytan, en dindar görüneni bile hedef almaktan çekinmez.

Peki, çözüm nedir?

Sadece bireysel ibadetle yetinmek kâfi değildir. İnsan, kendi nefsine ettiği tövbenin yanında, anne-babasının ve onların ebeveynlerinin de bilinen veya bilinmeyen hataları için samimi tövbeler etmelidir. Manevi yük, maddi borç gibi, ancak temizlenme ve arınma yoluyla hafifler.

Aksi halde, ibadetler bir zincire bağlı kalır; insan ilerlediğini sansa da aynı halkada dönüp durur. Hakiki kulluk yolculuğu, yalnızca kendi hanemizi değil, köklerimizi de arındırma çabasıyla başlar.

Happy
Happy
0 %
Sad
Sad
0 %
Excited
Excited
0 %
Sleepy
Sleepy
0 %
Angry
Angry
0 %
Surprise
Surprise
0 %

Average Rating

5 Star
0%
4 Star
0%
3 Star
0%
2 Star
0%
1 Star
0%

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL