Gündem

Melihat İbrahimkızı: “Türkiye ile Ermenistan arasındaki mevcut ilişkileri normal karşılıyoruz”

Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Meclisi Milletvekili, NATO Parlamenter Asamblesi Azerbaycan heyeti üyesi Malahat İbrahimkızı ile röportaj: – Melihat Hanım, bugün bölgede neler oluyor? 2020 Büyük Vatan Savaşı’ndan sonraki mevcut aşamayı nasıl..

Melihat İbrahimkızı: “Türkiye ile Ermenistan arasındaki mevcut ilişkileri normal karşılıyoruz”

Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Meclisi Milletvekili, NATO Parlamenter Asamblesi Azerbaycan heyeti üyesi Malahat İbrahimkızı ile röportaj:

– Melihat Hanım, bugün bölgede neler oluyor? 2020 Büyük Vatan Savaşı’ndan sonraki mevcut aşamayı nasıl tanımlarsınız?

-2020 Vatan Savaşı’ndan sonra Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev savaşın bittiğini ve yeni bir sayfa açtığımızı söyledi. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı konuşmalarda bölge hayatında yeni bir sayfanın açıldığını defalarca söyledi. Ermenilerin son birkaç asırdır Türk düşmanlığı yaptıkları bilinmektedir. Ermenistan yıllardır Türk fobisini, Azerbaycan fobisini ve İslamofobiyi silah olarak kullanıyor. Ermeniler genellikle Azerbaycan ve Türkiye’ye karşı sinsi politikalarını örgütlü olmayı tercih ederek sürdürmektedirler. Ancak 44 günlük savaşla Azerbaycan sadece Ermenistan’daki Ermenileri değil, aynı zamanda yıllarca Azerbaycan gerçeklerini yok etmeye çalışan dünya Ermenilerini de kazanmayı başardı.

– Ermenistan’ın aksine Azerbaycan ve Türkiye her zaman  barışçıl bir duruş sergilediler. Azerbaycan, 30 yıllık Ermeni  işgali sürdüğünde bile, sabırla konuşmalar yoluyla topraklarını geri vereceğine inanmıştır. Ancak bugün bu eğilim Ermeniler tarafından farklı şekilde açıklanmaktadır. Azerbaycan ve Türkiye önyargılı ve düşman olmakla suçlanıyor. Buna karşı herhangi bir adım atılıyor mu?

tarafbet

– Azerbaycan ve Türkiye barışçıl bir halk olduklarını tüm dünyaya kanıtlamalıdır. Her iki ülke de barış ve güvenlik  için herkese el uzatan ve destekleyen ülkelerdir. Genel olarak, her iki ülkenin de siyasi seyri tartışmasız bir şekilde hümanist fikirlere dayanmaktadır ve hem Türkiye’nin hem de Azerbaycan’ın temel amacı her zaman barışa hizmet etmek olmuştur. Ermeniler her zaman Azerbaycan ve Türkiye’ye düşman olmuşsa da, bugün her iki ülkedeki Ermenilerin de özgür ve refah içinde yaşama hakları vardır. Binlerce Türk’ün yıllardır Azerbaycan Türklerine karşı terör eylemleri gerçekleştirmesine rağmen. Ermenistan’ın terör örgütlerinin yuvası olduğunu herkes biliyor. ASALA, PKK gibi birçok Ermeni terör örgütünün olduğu sır değil. 44 günlük Vatan Savaşı, Ermenilerin uzun yıllar Türklere karşı yaptıkları zulümlere ve döktükleri Türk kanını yerde bırakmadı. Bu zaferin sadece Ermenilere karşı bir zafer olmadığını, aynı zamanda Ermeni yanlısı güçlere ve Ermeni ideologlarına karşı da bir zafer olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Azerbaycan, 44 günde kazandığı zaferle, Azerbaycan’ın sadece Ermenilere değil, tüm dünyaya sabrının sınırlı olduğunu kanıtladı. Bence Karabağ zaferi sadece Azerbaycan’ın zaferi değil, bu zafer Azerbaycan ve Türk halklarının ortak zaferidir. Bu zafer, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki dostluk ve kardeşliğimizin zaferidir. Savaşın ilk gününden itibaren Türk halkı ve yetkilileri her alanda Azerbaycan’a desteklerini ilan ettiler. Bu hiç tereddüt etmeden tüm dünyaya duyuruldu. Sonuç olarak şehitlerimizin kanıyla ama bir yandan da Türk-Azerbaycan kardeşliği ile Karabağ zaferini kazanmayı başardık. Bugün, savaş sonrası dönemde, Azerbaycan ve Türkiye’ye karşı Azerbaycan karşıtı, Türkiye karşıtı propagandayı ortadan kaldırmalıyız. Temel amacımız her iki ülkenin de barışsever devletler olduğunu kanıtlamak. Ne Azerbaycan’ın ne de Türkiye’nin kimsenin bir karış toprağında gözü yok. Ama  herkes bilsin ki,  biz de, bir karış toprağımızı kimseye vermeyeceğiz. Şuşa Beyannamesi’nden sonra iki ülke arasındaki kardeşlik, dostluk ve ittifak bağları yasal hale geldi. İki ülke arasındaki bağlar yasal statü kazandı. Bu bildirge aynı zamanda Türkiye ile Azerbaycan arasında dünya kamuoyuna bir birlik ve eşitlik bildirgesi olarak da değerlendirilebilir.

– Bugün Ermenistan ve Türkiye’nin yakınlaşmasını görüyoruz. Bu eğilim Azerbaycan tarafından nasıl algılanıyor?

– Türkiye, Azerbaycan topraklarını işgal eden Ermenistan ile sınırlarını kapattı ve diplomatik ilişkileri askıya aldı. Bugünkü Karabağ zaferi ile Ermeni işgalinin sona ermesinden sonra, Türkiye Cumhurbaşkanı Ermenilerle ilişkilerin normalleşmesinin önünde herhangi bir engel görmediğini söyledi. Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, bu normalleşme sürecindeki her adımın Azerbaycan ile koordineli olarak atılacağını da kaydetti. Bu bağlamda Azerbaycanlı yetkililer, Ermenistan ile Türkiye arasındaki normalleşme aşamasının Azerbaycan ile koordineli olarak geliştiğini de ifade ettiler. Bu nedenle mevcut Türk-Ermeni ilişkilerini normal karşılıyoruz.

-Bölgedeki barış güçleri taraflar arasında herhangi bir olay çıkmaması için bölgede bulunmaktadırlar.  Ancak bölgede düzenli olarak Ermeni provokasyonları yapılıyor ve Rus barış güçlerinin bu konuda herhangi bir işlem yapması gözükmüyor. Azerbaycan tarafı mevcut durumla ilgili olarak ne gibi adımlar atmayı planlıyor?

-Savaşı kazandık. Ama bu, Ermenilerin Azerbaycanlıları ve Türkleri sevdiği anlamına gelmez. Ermenistan’da yıllardır Azerbaycan ve Türkiye’ye karşı sinsi politikalar yürüten örgütler var, gruplar var, faşist düşünceye sahip Ermeni ideologları var. Bölgedeki Rus barış gücü askerleri arasında yeterince Ermeni yanlısı var. En güçlü Ermeni lobilerinin Rusya, Fransa ve ABD’de olduğu bir sır değil. Bu nedenle, binlerce Rus askeri arasında, kışkırtmaya hazır olan yeterince insan var. Ama genel olarak Rusya, özellikle Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, bölgedeki barışı koruma güçlerinin barış ve huzurun yanında olması gerekiyor. Hem Ermeni yetkililer arasında, hem de  Ermenistan Baş bakanı Nikol Paşinyan çevresindeki siyasi yetkililer arasında Azerbaycan’a ve Türkiye’ye karşı olan faşist zihniyette sahip yeterince insan olduğunu belirtmek gerekir. Paşinyan istese de böyle insanların düşüncelerini birdenbire değiştiremezdi. Dünya Ermeni diasporasının, lobilerin ve tüm Ermeni örgütlerinin faaliyetleri Azerbaycan ve Türkiye’ye yönelik düşmanca faaliyetlerden oluşmaktadır. Bununla beraber hem Azerbaycan, hem de Türk tarafları Ermenilerin kışkırtmalarına her zaman cevap vermiş ve onları şiddetle kınamıştır. Gerektiğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de Rus barış güçlerine bölgede neden bulunduklarını hatırlatan mesajlar gönderiyor. Ne yazık ki, bu tür provokasyonlar hala bekleniyor. Çünkü düşmanca bir konumda bulunan Ermenilerin bu patolojik hastalıktan kurtulmaları zaman alıyor.

 – Melihat Hanım, bölgenin kalkınması için “3+3” platformu ne anlama geliyor?

-Günümüzde uluslararası projelerde Zengazur koridorunun adı geçmektedir. Azerbaycan’ı Türk dünyasına bağlayan Zengazur koridoru yakında hizmete girecek. Aynı zamanda bölgenin kalkınması için gerekli koşulları oluşturacak olan “3+3” platformunda ülkelerin ortak faaliyetleri değerlendiriliyor. Öte yandan bu proje, bölgede herhangi bir provokasyonun önlenmesi için de garantör görevi görüyor. Bu nedenle bugün güvenle söyleyebiliriz ki, Azerbaycan ve Türkiye bölgenin kaderini belirlemede lokomotif konumundadır. 3+3 formatındaki bölgesel işbirliği platformu Güney Kafkasya’ya barış getirecek. Kafkasya’da 6 ülkenin işbirliğini geliştirmek amacıyla gündeme getirilen “3+3” mekanizması, bölgesel istikrar ve işbirliği platformu olarak değerlendirilmelidir.

Ü. Fermankızı/VOİCEPRESS

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL