Oldukça nadir görülen bir hastalık olan Budd Chiari Sendromuna yakalanan tıp fakültesi öğrencisi Elif Seçgin (24), Antalya‘da karaciğer toplardamarının direkt kalbine dikilmesiyle hayata tutundu. Dünyada 11. Türkiye‘de 6. kez uygulanan..
Oldukça nadir görülen bir hastalık olan Budd Chiari Sendromuna yakalanan tıp fakültesi öğrencisi Elif Seçgin (24), Antalya‘da karaciğer toplardamarının direkt kalbine dikilmesiyle hayata tutundu. Dünyada 11. Türkiye‘de 6. kez uygulanan bu teknikle sağlığına kavuşan Seçgin, 3. sınıfta bırakmak zorunda kaldığı eğitimine devam edebilecek.
İstanbul’da yaşayan Elif Seçgin, tıp eğitimi için Bulgaristan’ın Sofya kentine gitti. Tıp fakültesinde okuyan Seçgin, burada rahatsızlanınca ailesinin yanına döndü. Seçgin, 2015 yılında şiddetli karın ağrısı şikayetiyle hastaneye başvurdu. Yapılan kontrollerde Seçgin’e, Budd Chiari Sendromu (karaciğerde bulunan hepatik venin tıkanması sonucu oluşan sendrom) teşhisi konuldu. Hastalıkla ilgili tedavisine devam eden Seçgin’in 2019 yılında karnında büyük bir şişlik oluştu. Bunun üzerine tekrar doktoruna başvuran genç kızın karaciğer nakli olması gerektiği söylendi.
Elif Seçgin de daha önce dayısının karaciğer naklinin de yapıldığı Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdu. Bir süre organ bekleyen Seçgin’e, kadavradan karaciğer nakli yapılacağı haberi verildi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği’nden Doç. Dr. Tuğrul Çakır’ın ameliyatını yaptığı Seçgin’in karaciğer toplardamarı direkt kalbe dikilerek, hayata tutundu. Dünyada 11., Türkiye’de ise 6. kez uygulanan teknikle nakil olan Seçgin, hastalığı nedeniyle 3. sınıfta yarım bırakmak zorunda kaldığı tıp fakültesindeki eğitimine Antalya’da devam etmek istiyor.
Ameliyatının ardından rahat nefes alabildiği için çok mutlu olduğunu belirten Seçgin, “Daha önce dayım burada karaciğer nakli olduğu için ben de Antalya’ya geldim. Başvuru yaptım ve nakil için organ beklemeye başladım. Tahminimden kısa sürede organ bulundu. Şu an hiçbir sıkıntım yok ve ağrılarım da geçiyor. En önemlisi rahat nefes alabiliyorum, sırt üstü yatabiliyorum ve istediğim kadar su içebiliyorum. Benim için bunlar çok büyük şeyler. Şimdi en büyük hedefim yüzüstü yatabilmek. Bunun için de sabırsızlıkla yaralarımın iyileşmesini ve karnımdaki şişliğin inmesini bekliyorum. Sağlıklı birisi olarak okuluma bundan sonra Antalya’da devam etmek istiyorum” dedi.
Organ bağışının önemine dikkat çeken Seçgin, sözlerini şu sözlerle sürdürdü: “Kıyafetlerimizin bile geri dönüşümde kullanıldığı böyle bir dönemde organlarımızı da değerlendirmemiz gerekiyor. Ben tıp okumama rağmen, basit geliyordu. Ancak hastalıkla yüzleşince ne kadar önemli olduğunu anladım. Çünkü hep geleceği düşünüyorsunuz. Nefes alabilecek miyim, okula gidebilecek miyim, yürüyebilecek miyim, yemek yiyebilecek miyim gibi basit şeyler bile çok önemli anlar olabiliyor. Eğitim ve araştırma hastanelerinin bu kadar donanımlı olduğunu düşünmüyordum. Ancak buraya gelince tüm düşüncem değişti. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum”
Kızının hastalığı boyunca yaşadıkları süreci anlatırken gözyaşlarını tutamayan anne Nebile Seçgin, “Bunları yaşayacağımı hiç düşünmüyordum. Ben de üniversite çalışanıyım. Her gün organ bağışlarıyla karşı karşıyaydım ama insan içinde olmayınca kıymetini bilemiyor. Kızıma vefat eden yakınlarının karaciğerini bağışlayan aileye sabır diliyorum. Onlara teşekkür edilemez, ben o aileye minnettarım” dedi.
Elif’in 3 ay önce karaciğer yetmezliği tanısıyla hastanelerine başvurduğunu ve tedavisine hızla başladıklarını söyleyen Doç. Dr. Tuğrul Çakır, “Aslında meslektaşımız olan tıp fakültesi öğrencisi Elif bize 3 ay önce kronik karaciğer yetmezliği tanısıyla başvurdu. Hastamızda Budd Chiari Sendromu’na bağlı olarak karaciğer yetmezliği ileri safhadaydı. 1 yıl önce karaciğer nakli yaptığımız dayısının aracılığıyla Antalya’ya geldiler. 17 gün öncede kendisine hastanemizden karaciğer bağışı oldu ve başarılı bir operasyon gerçekleştirdik. Elif’in ameliyatında özel bir teknik yapılması gerekiyordu. 17 santimetrelik Vena kava denilen, kalpten çıkıp karaciğere bağlanan yaklaşık 4,5 santimetre çapındaki damar, yarım santimetrelik çapa düşmüştü. Bunun sonucunda da Budd Chiari Sendromu gelişmiş” ifadelerini kullandı.
Ameliyatın ardından Elif’in şikayetlerinin tek tek geçtiğini belirten Doç. Dr. Çakır, “Bağışlanan karaciğerdeki damarın bir ucunu direkt kalbin giriş kısmındaki vena kavasına, diğer ucunu da böbrek venlerinin döküldüğü alt vena kavaya birleştirdik. Ameliyat öncesinde kocaman bir karnı, soluk bir suratı vardı. Elif çok sıkıntılar çekmişti ve ameliyatın üzerinden 17 gün geçti. Bugüne kadar bu sıkıntıların tek tek kaybolduğunu gördük. Solunumunda sıkıntı kalmadı. Elif’in ameliyatında uygulanan bu teknik, tıp literatürüne de girdi. Dünyada 11., Türkiye’de ise 6. kez uygulandı” dedi.
Elif’in ameliyatını gerçekleştiren ekipte yer alan Anestezi ve Reanimasyon Kliniği sorumlusu Doç. Dr. Nilgün Kavrut Öztürk, “Biz organ nakli hastalarımızı ameliyat öncesinde değerlendiriyoruz, hem de ameliyat sürecinde ekip olarak başında oluyoruz. Elif de hastalarımızdan biriydi. Başarılı bir operasyon geçirdi. Bir süre yoğun bakımda yattı, ancak bu süreci başarıyla atlattı. Elif’i bu şekilde güler yüzüyle görmekten dolayı çok mutluyuz” diye konuştu.
Kaynak: DHA